ORUÇ VE KADİR GECESİ
Makale
ORUÇ VE KADİR GECESİ
- 2021-01-04 21:26:25
- Yediulya
Oruç ve Kadir Gecesi
Kalemdar (ks)
Kıymetli kardeşlerim!
Âyet-i celîleden önce, Fahr-i Kâinât Efendimiz’in üzerine salavât-ı şerîfe okumanın fazîleti hakkında bir hadîs-i şerif beyân edelim. Sonra duâlar edelim, ola ki Rabbimiz Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri bu mübârek gecede ettiğimiz duâları, dergâh-ı izzetinde kabûl eyleye, kusurlarımızı afveyleye.
Peygamberimiz (sav) buyuruyor: ‘Ey ümmetim! Kim kıyâmet gününde arş-ı âzamın gölgesinde gölgelenmek istiyorsa, benimle musâfaha yapmak istiyorsa, günde yüz salavât okusun.’
Resûlullah Efendimiz’e (sav) çok salavât okuyarak bu müjdeye ve şefâatine nâil olalım inşâallah.
Bilelim ki oruç üç türlüdür: Avamın orucu, havassın orucu, ahassü’l-havassın orucu.
Avamın orucu: Yemek, içmek ve cinsî münâsebetten nefsi korumakla olur.
Havassın orucu: Bunlara riâyetle berâber, gözünü, kulağını, dilini, elini, ayağını ve diğer âzâlarını günahtan korumakla olur.
Ahass’ul-havassın orucu ise: Bunlara riâyetle berâber, kalbini mâsivâdan, Allah’tan başka şeylerden muhâfaza etmekle olur.
Fahr-i Kâinât Efendimiz buyuruyor: ‘Beş şey orucu bozar: Yalan konuşmak. Gıybet etmek. Kovuculuk yapmak. Yalan yere yemîn etmek. Şehvetle harama bakmak.’
Burada orucu bozan demekten maksat, orucun sevâbını bozar, fazîletini giderir demektir. Rabbimiz hepimizi hakkıyla oruç tutan kullarından eylesin.
Gelelim Kadir Gecemize
Rabbimiz Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri, Kadir sûresinde buyuruyor: ‘Biz onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sana haber veren oldu mu? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Zîrâ o gecede her iş hakkında birtakım emirler alarak Rabblerinin izniyle melekler ve Cebrâîl yeryüzüne iner. O gece, tâ güneşin doğuşuna kadar selâmettir.’ (Kadir 97/1-5.)
Bu gecede Rabbimizin rızâsı, hızlı yağan yağmurlar gibi akıyor. İnsanlığı cehâlet karanlıklarından kurtaran Kur’ân’ımız bu gecede nâzil oldu. Bin aydan hayırlı. Bin ayı hesâb ettiniz mi? Tam seksen üç sene yapıyor. Kadir’imiz mübârek olsun.
Cibrîl-i Emîn ve melekler de âmin diyorlar. Şimdi yeryüzüne indiler, aramızdalar. Seslerini duyamıyoruz. Yalnız, Adana’da vaaz ederken, emekli bir cephe kumandanı: ‘Vallâhi Hocam! Ben o gece meleklerin sesini duyuyordum’ dedi. Allâh’ın öyle kulağı açık kulları da var.
Melekler mü’minlerin namazlarını, terâvihlerini, vaaz dinleyişlerini, zikirlerini seyretmeye gelir ve onlara imrenirler bu gece.
Rabbimiz de meleklere, câmiye koşan genç-ihtiyar mü’minleri gösterip: “Hani siz Âdemoğlu için kan döker diyordunuz” buyurarak râzı olduğunu bildiriyor. Melekler: ‘Yâ Rabbi! Semâdaki meleklerin zikrinden, mü’minlerin inleyerek ‘estağfirullâh’ deyişleri daha tatlı geliyor’ diyorlar.
Onun için bu gece çok istiğfar okuyacağız, tevbe edeceğiz. Günahlarımız kar gibi eriyecek inşâallah.
Evet, Kur’ân’ımız bu gece indi. Fakat Kur’ân-ı Kerîm’in kıymetini bilemiyoruz. Çocuklarımız gazete okuyor, mecmua okuyor, roman okuyor da Kur’ân okumasını bilmiyor. Kur’ân’sız ev haraptır.
Yavrular Kur’ân okuyacak evde. O zaman ziynetlenecek ev. Melekler dolacak oraya. Kur’ân’ımız çok şerefli bir kitaptır.
Peygamberimiz (sav) buyuruyor: ‘Ümmetimin en şereflileri hâfız-ı Kur’ân olanlar ve gece kalkıp namaz kılanlardır.’
Hâfızlar, Kur’ân-ı Kerîm gibidir. Kendilerini bozmazlarsa, makamları doğrudan doğruya cennet-i âlâdır. Bir hâfızın makâmı mahşer yerinde yıldızlar gibi görünecek. Kur’ân-ı Kerîm’i okutturmaya gayret eden anne ve babanın başına şefâat tâcı konacak. ‘Haydi, ümmetime şefâat edin, siz, hâfız anne-babasısınız’ diyecek Peygamberimiz (sav).
Kur’ân, her okunuşunda rûhânî zevk duyuran, hiç usanç vermeyen bir kitaptır.
Kur’ân, dünyâyı idâre edecek bir ilâhî nizâmdır. Çocuklarını diri diri gömenler, O’nun önünde secdeye kapandılar. Bugün rezil ve perîşân olduğumuz, O’ndan ayrıldığımızdandır.
Mevlâ’mız bu gece hürmetine bizleri yeniden Kur’ân’ımıza döndersin! Âmîn.
Hamdolsun âlemlerin Rabbi olan Allâh’a (cc)!